Tarihi dokusunu başarı ile koruyan Safranbolu’da atacağınız ilk adımınızla birlikte masal diyarının kapısını aralar gibi oluyorsunuz. Her köşesinde ayrı bir tarihin yattığı bu yerde hikayeler dilleniyor, tarih etrafınızda dönüyor. Kültürüyle, mimarisiyle, tarihiyle, insanıyla burada tek bir anınızın boş geçeceğini düşünmüyoruz.
Safranbolu Tarihi
Roma İmparatorluğu döneminde Paflagonya olarak adlandırılan Safranbolu, tarihi boyunca birçok medeniyeti topraklarında ağırlar. Bilinen tarihi 5000 yıl öncesine kadar uzanan "Korumanın Başkenti" Safranbolu; Hititler'den Persler'e, Romalılar'dan Osmanlılar'a kadar bir çok uygarlığa mesken olmuştur.
İpek Ticaret Yolu’nun Safranbolu’dan geçmesi yörenin ticaret, üretim ve geleneksel el sanatları bakımından ekonomisini geliştirmiş, sosyal hayatını zenginleştirmiştir.
Kent, tarihinin en üstün kültürel ve ekonomik zirvesine Osmanlı İmparatorluğu döneminde ulaşır. Tarih 17. yüzyıla doğru ilerlediğinde ise İstanbul-Sinop karayolu üzerinde yer almasından dolayı büyük bir gelişme kaydeder ve büyük kervanların konakladığı, yüzlerce konağa sahip bir yerleşim noktası haline gelir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun çökmesi ve cumhuriyetin kurulması ile birlikte Karabük’e Türkiye’nin en büyük demir çelik fabrikası açılır, bölgede tarımla, ticaretle uğraşan birçok kişi bu fabrikada çalışmaya başlar. Böylece Safranbolu gün geçtikçe ihtişamını kaybeder. Ancak kaderi 1976 yılında Süha Arın tarafından çekilen ‘Safranbolu’da Zaman’ isimli belgeselden sonra yeniden değişir ve hareketlenmeye başlar. 1994 yılında ise UNESCO dünya kültür mirası listesine girer.
Tarihi ve Kültürel Değerler
MÖ 3000 ve 4000 tarihli tümülüsler, buranın insan yerleşimi açısından uzun bir tarihi olduğunu göstermektedir.
Safranbolu'nun ünlü evleri 18. ve 19. yüzyıl Türk toplumunun geçmişini, kültürünü, ekonomisini, teknolojisini ve yaşama biçimini yansıtan mimarlık bilgisi ile yapılmıştır. Şehirde bulunan yaklaşık 2.000 geleneksel yapının yarıdan fazlası tescil edilmiş ve yasal koruma altına alınmıştır.
UNESCO tarafından 1994'te Dünya Miras Listesi'ne alınan Safranbolu, Türkiye'de bulunan yaklaşık 50.000 korunması gerekli kültür ve tabiat varlığının 1.125'ini barındırır. Bu nedenle, Müze Kent durumundadır.
Osmanlı İzleri
Tarihte son olarak Osmanlı Devletinin egemenlik kurduğu Safranbolu'da Cinci Hanı ve Hamamı, Köprülü Mehmet Paşa, İzzet Mehmet Paşa, Dağdelen, Hidayetullah ve Kaçak (Lütfiye) Camiileri, İncekaya Su Kemeri, Eski Hükümet Konağı ve Saat Kulesi, tarihi çeşmeler ve Arastalar (Loncalar) devrin tanıklarından bazılarıdır. Bu dönemde yöreden yetişen Kazasker Cinci Hoca, Sadrazam İzzet Mehmet Paşa, Kaptan-ı Derya Salih Paşa Osmanlı Sarayı ile yakın ilişkilerin kurulmasını sağlamışlardır. Ünlü Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa da bir dönem Safranbolu’da ikamete tabi tutulmuştur. Özellikle Cinci Han’ın yapılması ile İpek Ticaret Yolu’nun Safranbolu’dan geçmesi yörenin ticaret, üretim, geleneksel el sanatları bakımından ekonomisini geliştirmiş, sosyal hayatını zenginleştirmiştir.
Kültür Bakanlığı tarafından 1976 yılında “Kentsel Sit” olarak koruma altına alınan Safranbolu; 1994 yılında UNESCO tarafından istisnai ve evrensel kültürel varlıkları bakımından DÜNYA MİRAS LİSTESİ'ne alınmıştır.
Turistik Noktalar
Kent Tarihi Müzesi, Kaymakamlar Müze Evi, Saat Kulesi Ve Anadolu Saat Kuleleri Minyatürleri, Tarihi Cezaevi, Tarihi Cinci Hanı Ve Hamamı, Yemeniciler Ve Demirciler Arastaları, Hıdırlık Tepesi, Güneş Saati Ve Muvakkithane, Tarihi Camiiler, Bulak Mencilis Mağarası, İncekaya Su Kemeri Ve Kristal Teras, Yörük Köyü, Doğal Güzellikler, Türk Kahve Müzesi ve Tabakhane Müzesi önemli turistik ilgi noktalarıdır.
Safranbolu Evleri
Safranbolu gezilecek yerler listesini elbette Safranbolu Evleri ile başlatıyoruz. İlçe merkezinde bulunan iki bin geleneksel Türk evinden yaklaşık sekiz yüz kadarı koruma altında tutuluyor. İki gruba ayrılan Safranbolu evleri, merkez bölgesindeki kışlık evler ve bağ bölgesindeki yazlık evler olarak isimlendiriliyor. Birbirine yakın bir biçimde dar sokaklarda bulunan kışlık evlerin aksine bağda bulunan yazlık evler daha geniş aralıklarda ve yüksekte yer alıyor. Her bir ev şahane bir işçilik örneği sergiliyor.
Köprülü Mehmet Paşa Camii
Sadrazamlığından önce bir süre Safranbolu’da yaşayan Köprülü Mehmet Paşa, kendi ismiyle yaptırdığı bu caminin yapımı 1661 yılını karşılıyor. İlçenin en büyük camisi olan bu yapı hem mimari özellikleri hem de iç süslemeleri ile büyük ilgi topluyor.
Safranbolu Kent Tarihi Müzesi
Eski Çarşı’da yer alan bu müze iki katlı bir taş yapı örneğini teşkil ediyor. Safranbolu’nun günlük yaşamından örnekler bulabileceğiniz müze için etnografya müzesi olarak da söz edilebilir. Müze içinde günlük yaşama dair canlandırmalar bulunurken aynı zamanda esnaf kahvesi, eczacı, lokumcu, kunduracı, yemenici, sayacı, kalaycı canlandırmaları da yer alıyor.
Saat Kulesi
1797 yılından günümüze gelen Saat Kulesi’ni Safranbolu Kent Tarihi Müzesi kapsamında görebilirsiniz. 1990’lı yıllarda restore edilen bu kuleyi de yakından incelemenizi öneririz.
Cinci Hanı ve Hamamı
2 katlı ve 62 odaya sahip olan Cinci Hanı, dönemini en iyi şekilde anlatan örnekler arasında gösteriliyor. Han bölümünde bulunan işletmelerde bir şeyler yiyip içebilirsiniz. Kesme ve moloz taştan inşa edilen bu yapı, bir hamama da sahip. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kiracısı olarak işletilen hamamdan buralara kadar gelmişken siz de
faydalanabilirsiniz.
Demirciler Çarşısı
Bakırcı, demirci ve kalaycıların tümünün bir arada bulunabildiği Demirciler Çarşısı’nda bu zanaatların en güzel örneklerini görebilirsiniz. Sıcak ve soğuk demircilik ile ilgili bilgi almak için de Demirciler Çarşısı’na uğrayabilirsiniz.
Kaymakamlar Gezi Evi
Safranbolu’nun tarihi evlerinden birisi olan Kaymakamlar Gezi Evi, Safranbolu kültür ögelerinin sergilendiği müze olarak hizmet sunuyor. Tavan süslemelerinden sedirlere, dolaplardan döşemelere kadar her şeyiyle tam bir Safranbolu evi örneğini sergiliyor.
Yörük Köyü
Kastamonu karayolu üzerinde bulunan Yörük Köyü’nde Sipahioğlu Konağı, Çamaşırhane binası ve camileriyle Türkmen köylerine ait gelenekleri yakından görebilirsiniz. 1997 yılından beri Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın koruması altında olan bu köyü keşfetmenizi öneririz.
Kristal Teras
Safranbolu’yu turistik bakımdan geliştirmek amacıyla inşa edilen bu teras, Tokatlı Kanyonu üzerinde bulunuyor. 75 ton taşıma kapasitesine sahip, tamamen camdan oluşan bu terasın müthiş bir seyir keyfi olduğunu hemen eklememiz gerekiyor tabii ki. Yerden 80 metre yükseklikte bulunan kristal terasta aynı anda 30 kişinin bulunmasına izin veriliyor. Yükseklik korkusu olanları Kristal Teras’a dair uyarmadan geçmeyelim.
İncekaya Su Kemeri
6 kemerli ve tam 116 metre uzunluğunda oldukça görkemli bir yapı olan İncekaya Su Kemeri, Kristal Teras’tan Tokatlı Kanyonu’na doğru indiğinizde solunuzda kalacak. Altından Tokatlı Deresi’nin aktığı kemerin yanından yürüyüş parkuru da uzanıyor.
Hıdırlık Tepesi
Türklerin Safranbolu’da adım attıkları ilk yer olan Hıdırlık Tepesi, tarihi öneminin yanı sıra doğal güzelliği ile de ön plana çıkıyor. Hıdrellez gibi kutlamaların yapıldığı bu yeri Safranbolu ziyaretinizde görmenizi öneririz.
Bulak Mencilis Mağarası
Safranbolu merkeze 8 km uzaklıkta bulunan Bulak Mencilis Mağarası çok özel bir yapıya sahip. Ancak bu mağaraya girebilmek için –hazır olun, tam 150 basamak çıkmanız gerekiyor! İlk bakışta gözünüze zor gelse de içeri girdiğinizde karşınızda 65 ila 200 milyon yıl öncesine ait etkileyici renklere sahip, muazzam güzellikteki damlataş, dikit, sarkıt ve sütunlar karşılayacak.
Safranbolu Yemekleri
Tarihi bir öneme sahip Safranbolu’nun ismi safran, orijinal ismi zafrandan geliyor. Bu bölgede geçmiş dönemde çok daha fazla yetiştirilen bu bitki yemeklerin yanı sıra boya ve ilaç yapımında kullanılıyor. Haliyle burayı ziyaret ettiğinizde içinde safran bulunan birçok lezzet ve ürünle de tanışmış olacaksınız.
Zengin bir yemek kültürüne sahip olan Safranbolu’da öne çıkan lezzetleri paylaşacak olursak ilk sırayı safranlı pilav alıyor. Diğer lezzet bombaları arasına kuyu kebabı, bandırma, şehzade pilavı, keşkek, haluşka, mantı, çörek, perohi, bir pide çeşidi olan Safranbolu bükmesi ve cevizli erişteyi ekleyebiliriz. Bir kızılcık şerbeti çeşidi olarak kiran, Safranbolu’ya özgü özel bir içecek çeşididir, ziyaretiniz sırasında bu lezzeti de deneyebilirsiniz.
Safranbolu’nun öne çıkan tatlıları zerde, ev baklavası ve lokumdur. Safranbolu lokumunu diğer lokum çeşitlerinden ayıran en önemli fark ise daha az tatlı ve hafif oluşudur.
Safranbolu’da Alışveriş
Çarşıda bulunan birçok lokumcudan Safranbolu hatırası olarak bu özel lokumdan alabilirsiniz. Tarihi Safranbolu Çarşısı içinde zanaatkarlar tarafından özenle hazırlanan birçok ev eşyası, hediyelik eşya ve yerel ürünler bulabilirsiniz. Çarşının içinde bulunan kahvecilerden birisine girerek közde Türk kahvesi eşliğinde sokağın hareketliliğini izleyebilir, nefis bir dinlenme molası verebilirsiniz.
Comments